Kokunun Tarihçesi

Koku,Kokunun Tarihçesi

Kokunun Tarihçesi  Evrim açısından insanoğlunun en eski, en gelişmiş ve hükmedemediği tek algısı koku alma duyusudur.

İlk insanlar, çevresini ve diğer varlıkları tanıyabilmek ve her şeyden önemlisi hayatta kalabilmek için koku alma duyularını bugünün insanına göre daha fazla kullanmak zorundaydılar.

Mağara döneminde, sözlü iletişimin henüz gelişmediği zamanlarda hayatta kalabilmek, avlanmak, beslenmek, hatta eş seçimi yaparken bile koku alma algısı ile hareket ediliyordu.

Kokunun tarihi, insanoğlunun ateşi keşfettiği dönemde, bazı ağaçlar ve reçinelerin yanınca diğerlerine göre farklılık gösteren kokulara ait bitkilerin fark edilerek diğerlerinden ayırmalarına kadar dayanır.

Kokunun süreci Eski Mısır’da başlamış, Hindistan ve Çin’e yayılmış, Eski Romalılar tarafından geliştirilmiş, daha sonra da Avrupa’da Fransa ve İtalya koku üretiminin iki önemli merkezi haline gelmiştir.

Antikçağ insanı için güzel kokular öncelikle tanrısallığın simgesiydi. Sümer, Mısır, Yunan, Arap ve Roma gibi önemli uygarlıklarda kokunun birincil kullanım alanını dini törenler ve çeşitli tıbbi tedaviler oluşturuyordu.

Eski Yunan’da da savaşta ölüm tanrısını uzak tutsun ve şans getirsin diye savaş kahramanlarının adaleleri kafuru ile ısıtılıyordu. Vücutları aromatik esanslarla ovuluyordu.

Roma İmparatorluğu döneminde ise koku kullanımı oldukça yaygınlaştı.

Her devre,  yaşamın her anına şahitlik eden bir hafıza oluşturan kokuların şimdiki zamanda en güzeller hallerini buluyoruz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Languages »